Çocuklar ufak olduklarından dolayı dikkatlerinden bir takım şeyler kaçabiliyor. Bende oyun oynadığım yaşlarda iken oyuncaklara çok fazla anlam yüklemezdim. Hayal dünyamda nasıl bir olay geçiyorsa oyuncağımı sanki o nesneymiş gibi düşünür ona göre hareket ederdim. Mesela elimdeki arabayı sanki bir adammış gibi düşünüp iki arabanın birbirleriyle çarpışma durumunu, iki insanın dövüşmesi gibi yorumlayabiliyordum. Belkide çok fazla oyuncağım olmadığından kendimi buna mecbur hissediyordum.
Kız kardeşlerimden biri barbie bebeği ile oynarken çocukluğuma döndüm. Barbie'nin görüntüsündeki imajı çözmeye çalıştım. Barbie oyuncaklarındaki kız genelde açık giyinimli, havasına düşkün, artist, güzel bir kızdı. Barbie tam anlamıyla özgür kız edalarındaydı. Oyuncağı yapan firmanın bunu yapış amacı süsüne düşkün kızlara daha çok oyuncak satmaktı. Bu amaçlarını kolayca anlayabiliyorduk.
